Çıkılan her antrenman bir ders niteliği taşır ama elbette öğrenmeyi isteyene… Eğer öylesine sürüp gitmek istiyorsanız, yollarda bencilce ilerleyip “bana dokunmayan yılan bin yaşasın” diye düşünüyorsanız, empati kurmuyor ve bisikletli birisine hem bir yayanın, hem bir aracın, hem bir başka bisikletlinin gözünden bakmayı beceremiyorsanız sık sık bunun bedelini kaza yaparak veya kazalara sebep olarak ödeyeceksinizdir.

Sadece bir sonbahar antrenmanı sırasında Atilla Atay’ ın sık sık ve spontan şekilde yaptığı uyarılar ile dikkate almayı öğrendiklerimi paylaşmak istiyorum sizinle minik notlar halinde:

*Önemli olan kaç km sürdüğümüz değil, ne verimle sürdüğümüzdür…. Kilometrelerce sadece “arada” pedal çevirip, keyifle etrafı seyretmek ve pedal kesmek verim sağlamıyor.

Performans arttırmak istiyorsak vitesi doğru kullanacağız ve pedalı hiç kesmeyeceğiz.

*Kalabalık yerlerde, yoğun trafik bölgesinde ve yavaşlama gerektiğinde küçük ayna kola alıp pedalı sıklaştıracak, yumuşak ve sık pedal çevireceğiz.

*Manevra kabiliyetimiz olmalı. O yüzden dümdüz basıp gitmek yerine bazen yol ve şartlar uygun olduğunda bol bol inmeli çıkmalı, sapmalı, dönmeli, bir şeylerin arasından geçmeli bir sürüş ile meleke ve kontrolümüzü arttıracak, konsantrasyonu yoğunlaştıracağız.

*Karanlıkta bizim etrafı görmemiz çok önemli ama bizim görünebilirliğimiz de en az bunun kadar önemli. Buna özellikle çok dikkat edeceğiz.

*Hava soğudukça çiğ yağabiliyor, yerler yama yama ıslak ve kaygan olabiliyor, eğimli bölgelerde o kayganlık , özellikle yol bisikletinde lastiklerin boşa dönmesine, kaymamıza veya olduğumuz yerde patinaj çekmemize  sebep olabiliyor; özellikle bisiklet yollarındaki renkli boyalı malzeme üzerinde…  Orada ani fren ve/veya manevra demek; kaza yapmamız demek. Yani hep dikkat, hem de pür  dikkat şart…

*Bisiklet yolunda yaya, park halinde araç, unutulmuş eşya, hayvan vb. olabilir. Bisiklet kültürü henüz yerleşmedi ve bisiklet kullanmayan kişiler bu empatiyi kuramayabilir. Hoşgörülü ve dikkatli olmak bizim işimiz olmalı. Çünkü yansıtacağımız saygısız tavırlar, sadece o insanları bisikletten de bisikletliden de soğutur, inatlaşan davranışlar içine iter. Sakin ve kontrollü bir davranış tarzı ise, kişilerin ilgisini çeker ve göre göre o yolun asıl amacının ne olduğunu öğrenmeye başlarlar…

Sabır lazım. Hoşgörü lazım. Saygı lazım.

*Biz bisiklet yolundan çıkmak zorunda kaldığımız zaman kimse bize yol vermek zorunda değil, tacizkar olmamaya dikkat etmek zorundayız. Onların çekilmesi zor ise biz alternatif yaratmalıyız. Onların çekilmesi mümkünse , nezaket ile bunu onları rahatsız etmeden yapmak ve teşekkür etmek; bisiklete ve bisikletliye duyulan sempati ve özenmeyi arttırır.

*Sürüş sırasında birbirimize dikkat edip kollayacağız. Ara ve yan mesafelere dikkat edip ve sürüşün ritmine riayet edeceğiz.

*Kask ve eldiven kullanımı ile hava şartlarına uygun giyime dikkat edeceğiz.

*Yanımızda acil durumlar için yedek lastik, pompa, yama takımı, mümkünse minik bir acil yardım seti bulunduracağız. Lastik değişmeyi bilmesek bile bize yardım etmek için duran kişiye hiç değilse malzeme tedarik edebilmemiz lazım.

Zaman zaman farklı notlarla da yerine göre konuyu ele alacağız.

Sevgilerimle

Jale Özen

Cevapla