CORONA GÜNLERİ, salgın hastalık, sosyal mesafe, üzücü vefatlar, kapanan iş yerleri derken hareketsizlik, depresyon, sosyal iletişim eksikliği, kaygılar, psikolojik tatmini yemek içmekte arayarak gelen kilolar, bir gün öncenin kopyası halinde yaşanan ertesi günler ile kilitlenip kalmış olmanın çaresizlik dolu tedirginliği…
Paranoyalar içinde her hareketimizde silinip yıkanıp paklanıyoruz; yapacak bir şey yok…
Bu toplu şizofreniyi dünyaca yaşamaya mahkumuz.
Spor salonuna, cafeye, restauranta, AVM lere,sinema, tiyatroya, konsere gitmeyi geçtim, komşuya gidemediğimiz günler…
Ulaşımda toplu taşımaya binmek zorunda kalmaktan da ödümüz kopuyor.
Maskeler ve eldivenlerimiz en değişmez aksesuarlarımız, kolonya ve dezenfektanlar ise adeta parfümümüz olmuş haldeyiz.
İşin siyasi, ekonomik ve sosyolojik açıdan irdelemesine girecek olursak, hele hele komplo teorilerinden bir yakalar da gidişatı kestirmeye kalkarsak, CORONAdan önce biz kendimizi bambaşka bir korku-kaygı illeti ile iyileşemeyecek kadar hasta ederiz.
İŞTE TAM DA ŞİMDİ..
ASIL ŞİMDİ BU GÜNLERİN KURTARICISI; ÇÖZÜMÜ BİSİKLETTİR !
Alışverişimizi yapmaya da , ulaşım için de bisikleti kullanırsak aynı anda hem stresimizi yenip, hareket etmiş de oluruz… Bunun icin en güzel yöntem; bisiklet!…
İlkbaharın fırtınalı, sağanaklarla dolu, rüzgarlı günleri de artık geride kalmaya başladı.
Toplu halde değil evet… Bireysel olarak işimizi görmek için bineriz… Sahilden de, caddeden de, kaldırımdan da, her yerden de bisiklet ile pedal çevirerek geçeriz…
Ulaşım derken hem akciğerlerimizi temiz havayla arındırır, hem kondisyonumuzu arttırır, hem kilo verir ve hem de en önemlisi depresyona girmekten kurtuluruz.

Her karanlıkta az da olsa ışığın olması gibi, her şerde de mutlaka bir iyi nokta vardır değerlendirilmesi gereken…
Bu şer CORONA ise, belki de bu boşalan sokaklar, caddeler, sahil, tenhalaşan trafik ve azalan yayalar bize
“BİSİKLET KÜLTÜRÜNÜ TEMELDEN TOPLUMA BENİMSETEBİLMEK” için en uygun zemini sunuyordur.
Önceki rutin yaşam içinde bisiklete ve bisikletliye farkındalığı yaratabilmek adına uğraş vermekteydik ama şimdi ortam bisikletten başka bir ulaşıma neredeyse izin vermezken;
belki de bisiklete toplumun alışması ve her eve ulaşım amacıyla da, alisveris icin de, egzersiz amacıyla da bisikletin bir şekilde girmesi ile bisiklet farkındalığını çok daha yüksek bir noktaya taşıyabilir ve bu salgın bittiğinde bisiklet adına dev adımlar atmış olabiliriz.
Ne dersiniz?
O halde haydi….
Bisikletin işte şimdi tam zamanı…
Asıl şimdi tam zamanı…

Sevgilerimizle

Jale & Atilla Atay

Cevapla